facebooktwitter-bird-logo-shape-in-a-squaregoogleinstagramribbontimeloginaddfamilycouple

Muhteşem bir doğa harikası olan Saklıkent Kanyonu, Fethiye Antalya karayolundan Kemer ilçesi istikametinde ayrılarak ulaşılabilen bir cennet köşesidir. 13 kilometrelik bir yolculuktan sonra Tlos'a, ardından 21 kilometrelik bir devamla Saklıkent'e ulaşabilirsiniz. Bu yolculuk sırasında Saklıkent'in büyüleyici atmosferini ve çevresindeki kır gazinolarının renkliliğini keşfetme fırsatınız olacaktır. Yol boyunca, nefis gözlemeler ve serinletici ayranlar eşliğinde mola vermek isteyenler için birçok kır gazinosu bulunmaktadır. Kayadibi köyünü geçtikten sonra, Saklıkent Kanyonu'nun girişine varabilir ve aracınızı burada güvenle bırakabilirsiniz.

Antalya sınırında yer alan Seydikemer ilçesinde bulunan Saklıkent Kanyonu, binlerce yıl önce jeolojik bir çatlama sonucu oluştuğu düşünülen olağanüstü bir turistik destinasyondur. Kanyonun etkileyici uzunluğu 18 kilometreyi bulurken, yüksekliği de ortalama 200 ile 600 metre arasında değişmektedir. Bazı noktalarda kaya aralığı 2 metreye kadar daralmaktadır, bu da o bölgelerden gökyüzünü gözlemeyi neredeyse imkansız hale getirmektedir.

Saklıkent Kanyonu, sadece muazzam ölçüleriyle değil, aynı zamanda berrak ve serin suyu, etkileyici bitki örtüsü ve etkileyici kayalıklarıyla da ziyaretçilerini büyülemektedir. Kanyonun içerisinde yürüyüş yapma imkanı sunan özel yollar, doğaseverleri kendine çekmektedir. Ziyaretçiler, yürüyüş parkurları üzerinde ilerlerken, kanyonun mistik atmosferinde kaybolma şansına sahiptirler.

Saklıkent aynı zamanda kışın da ziyaret edilebilecek bir destinasyondur. Kanyonun başında yer alan buzlu su kaynakları ve karla kaplı zemin, kış sporlarına meraklı olanlar için eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Özellikle kayak severler, Saklıkent'i karlar altında keşfetmekten büyük bir keyif alacaklardır.

Saklıkent Kanyonu Özellikleri

Doğanın eşsiz bir eseri olan Saklıkent Kanyonu, Türkiye'nin muazzam güzelliklerinden biridir. Kanyon, 18 kilometrelik uzunluğu ve etkileyici yüksekliği ile adeta doğaseverleri büyüler. Ortalama 200 ila 600 metre arasında değişen yüksekliği, insanı derin bir hayranlık duygusuna sürükler. Ancak bu etkileyici kanyonun içerisinde, bazı noktalarda güneş ışığının bile zor ulaştığı bir atmosfer bulunmaktadır.

Saklıkent Kanyonu'nun oluşumu binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Kolay aşınabilen kalkerli yapısı, zaman içinde fay çatlaklarının etkisiyle muazzam bir kanyona dönüşmüştür. Kanyonun içinde yer yer sadece 2 metreye kadar daralan alanlar bulunur ve bu noktalarda neredeyse gökyüzüyle bağlantı kurmak imkansızdır. Bu dağların arasındaki derin yarıklarda yürüyüş yapmak, sadece doğa severlere değil, aynı zamanda macera arayışındaki gezginlere de unutulmaz anlar yaşatır.

Saklıkent Kanyonu'nun içinde gezinmek kolay bir iş değildir. Profesyonel bir rehber eşliğinde hareket etmek, kanyonun sunduğu eşsiz deneyimi güvenli bir şekilde yaşamak için önemlidir. Zira kanyonun içindeki dar geçitler ve değişken zemin, deneyimsizler için risk oluşturabilir. Bu sebeple, bölgeye gelen herkesin yerel rehberlik hizmetlerinden faydalanması hem güvenliklerini sağlamak hem de kanyonun doğal güzelliklerini daha iyi keşfetmek adına önemlidir.

Kanyon içinden akan suyun hızı da dikkat çekicidir. Sessiz gibi görünen suyun içine adım attığınızda, akıntının gerçek şiddetini hissedersiniz. Bu nedenle, kanyon içindeki suya girmeden önce yerel rehberlerin bilgisi ve tecrübesi önemlidir. Doğanın bu büyüleyici sırlarını keşfetmek isteyenler için Saklıkent Kanyonu, adeta bir doğa harikasıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, bu harikanın güvenli bir şekilde keşfedilmesi, bilgi ve tecrübe gerektirir.

Eşen Çayı

Muazzam bir doğa harikası olan Saklıkent Kanyonu, ziyaretçilerini etkileyici güzellikleriyle karşılıyor. Ancak bu kanyonun en çarpıcı özelliklerinden biri, ziyaretçilerini karşılayan ve adeta bir doğa şöleni sunan Eşen Çayı'dır. Saklıkent'in girişinde bulunan demir iskele, Eşen Çayı müthiş şırıltısı eşliğinde size doğru yol almanızı sağlar. Adım attığınız andan itibaren, bu çayın berrak sularının büyüleyici güzelliğiyle karşılaşırsınız.

Tahta merdivenler arasında yürüyerek kayaların arasından fışkıran bu tertemiz kaynağa doğru ilerlersiniz. Eşen Çayı'nın coşkulu suları, kanyonun doğal güzelliklerini vurgular ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Kanyonun içinde, coşkun suların üzerine yerleştirilmiş divanlarda oturabilir ve yöresel kilimlerle süslenmiş dinlenme alanlarında ayaklarınızı buz gibi suda serinleterek huzur dolu bir anın tadını çıkarabilirsiniz.

Kanyon boyunca ilerledikçe, gizemli güzelliklere rastlamak mümkündür. Doğanın sırlarını keşfetmek için kanyon içinde ilerleyebilir ve gizli cennetlere ulaşabilirsiniz. Saklıkent Kanyonu, sadece huzurun değil aynı zamanda heyecanın da adresidir. Bu eşsiz mekanın sularında rafting yapma şansı bulabilir ve doğanın kollarında kendinizi özgürce bırakarak adrenalin dolu anlar yaşayabilirsiniz.

Kanyonun atmosferi, sadece doğa severleri değil, aynı zamanda macera arayanları da cezbetmektedir. Eşen Çayı'nın melodisi, kanyonun derinliklerine doğru sizi çekerken, etrafınızdaki yeşillikler ve yüksek kayalıklar size doğanın büyüsünü hissettirir. Saklıkent Kanyonu ve onun başrolünde yer alan Eşen Çayı, keşfedilmeyi bekleyen bir doğa hazinesidir. Bu eşsiz deneyimi yaşamak için, doğanın kucağına kendinizi bırakın ve Saklıkent'in büyüsüne kapılın.

Saklıkent Kanyonu Nasıl Keşfedildi?

Saklıkent Kanyonu nasıl keşfedildi diye merak edenler için gizemli güzellikleri ve serüven dolu keşfi, bir çobanın sıradan bir gününde başladı. Türkiye'nin muazzam doğal zenginliklerinden biri olan Saklıkent Kanyonu, Çoban Ekrem'in dikkatinden kaçmayan büyüleyici bir manzara ile tanışmasıyla ortaya çıktı.

Olay, Ekrem Uçar'ın hayvanlarını otlatmak için dağları dolaştığı bir gün gerçekleşti. Yürüyüşü sırasında farkında olmadan kanyonun içine giren Çoban Ekrem, karşısına çıkan görkemli manzarayla büyülendi. Yüksek kaya kütlelerinin arasından buz gibi akan suyu ve gizemli mağaralarıyla dolu bu kanyonu keşfetmişti. 1988 yılında, Çoban Ekrem, kendi yöntemleriyle kanyona girişi sağlayacak bir köprü inşa etti. Saklıkent, bu keşiften sonra 49 yıllığına Orman Bakanlığı tarafından kiralandı ve Ekrem Uçar tarafından bir alabalık çiftliği kuruldu. 1989 yazında ise Saklıkent Kanyonu, ziyaretçilere kapılarını açtı. Kanyonun içindeki gizemli atmosfer ve etkileyici doğal yapısı nedeniyle, adına Saklıkent denildi ve o günden bu yana popülerliği giderek arttı.

90'lı yıllara gelindiğinde, Saklıkent hala sadece civar köylerden ziyaretçi alıyordu. Ancak TRT'de yayınlanan kısa bir tanıtım filmi, Saklıkent'in sınırlarını aşmasına ve tanınmasına büyük katkı sağladı. 1995 yılında Dışişleri Bakanı Erdal İnönü'nün ziyareti ise Saklıkent'i ulusal medyanın odak noktası haline getirdi.

1996'da Saklıkent, Milli Park statüsüne kavuştu ve 1998'de Ekrem Uçar'ın sözleşmesi feshedildi. Saklıkent, 2014 yılından bu yana Seydikemer Belediyesi tarafından işletilmektedir. Bu muazzam kanyon, sadece doğaseverlerin değil, aynı zamanda tarih ve keşif meraklılarının da ilgisini çekmeye devam etmektedir. Saklıkent Kanyonu'nun keşfi, tesadüflerin ve doğanın güzelliklerine olan hayranlığın birleşiminden doğan unutulmaz bir hikayedir.

  • KARŞILAŞTIR 0
  • GÖSTER
  • TEMİZLE
    Villacım Emlak Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Veri Sorumlusu) olarak; veri sorumlusu sistemlerimize yetkisiz kişi/kişiler tarafından erişilmesi suretiyle 12/04/2022 tarihinde veri ihlalinin gerçekleştiği, ihlalden etkilenen ilgili kişi grupları ve kişi sayısının henüz belirlenemediği, ihlalin kaynağı ve gerçekleşme yöntemine ilişkin araştırmaların devam ettiği, sorumlular hakkında aynı gün adli ve idari süreçlerin başlatıldığı hususlarını siz müşterilerimize (ilgililere) 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun 12/5 maddesi uyarınca sorumluluklarımızın farkında olarak bildirmekteyiz.