Bartın iline bağlı olan Amasra, Karadeniz’in turistik, taptaze bir liman kentidir. Bu güzel beldede, doğanın tüm renkleri bir araya gelir ve keşfedilmeyi bekler. Amasra gezilecek yerler listesinin büyüleyici güzellikleri, her köşesinde kendini gösterir ve ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar. Amasra, sadece doğal güzellikleri değil, aynı zamanda tarihi dokusuyla da büyüleyicidir. 3 bin yıllık geçmişiyle Amasra, tarih ve modern yaşamın iç içe geçtiği bir mekandır. Eski taş evler, dar sokaklar ve tarihi kalıntılar, adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Denizin hemen kenarında yer alan kale ise adeta tarihi anlatan bir kitaptır.
Doğal güzellikleriyle ünlü Amasra, ormanlık alanları, plajları, koyları, şelaleleri ve mağaralarıyla adeta bir doğa cennetidir. Yürüyüş parkurları, temiz plajları ve berrak denizi ile Amasra, doğa ile iç içe huzurlu anlar yaşamak isteyenlerin favori rotalarından biridir. Eğer deniz tutkunuysanız, tekne turlarına katılarak koyları ve adaları keşfedebilirsiniz.
Balıkçılığın geleneksel olarak önemli bir geçim kaynağı olduğu Amasra, taze deniz ürünleriyle de ünlüdür. Limanda yer alan restoranlarda taze balıkları tadabilir, Karadeniz'in lezzetlerini keşfedebilirsiniz. Aynı zamanda sokak lezzetleri de damak zevkinizi şımartacak niteliktedir.
Amasra'nın güzelliklerini keşfetmek için en ideal süre 2 gün gibi kısa bir zaman dilimidir. İlkbahar ve yaz ayları, beldemizi ziyaret etmek için en uygun zamanlardır. Özellikle Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında daha sıcak ve keyifli bir atmosfer sizi bekliyor olacak.
Amasra Müzesi
Amasra'nın gizemli ve zengin tarihini keşfetmek isteyenler için, şehrin gözbebeği niteliğindeki Amasra Müzesi kesinlikle kaçırılmaması gereken bir durak. Amasra’da gezilecek yerler arasında bu etkileyici müze, Amasra'nın tarihi dokusunu ziyaretçilere en ince ayrıntısına kadar sunuyor. 1955 yılında sadece bir oda olarak başlayan bu müze, günümüzde bölgenin zengin mirasını aydınlatan değerli eserlerle dolu bir hazine haline gelmiştir.
Müze, eski ilkokul binasında bulunurken, sonradan tamamlanan Bahriye Mektebi binasıyla genişlemiş ve 1982 yılında kapılarını meraklılarına açmıştır. Üç bin yılı aşkın tarihe sahip bu bölgeden gelen eserler, Amasra Müzesi'nde sergilenmektedir. Ziyaretçiler, 2 arkeolojik, 2 etnografik ve 4 teşhir salonunda tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarlar.
Arkeolojik salonlar, ziyaretçilere antik çağlardan kalma hazineleri sunar. Birinci arkeolojik salonda, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın ve bronz eşyalar, gözyaşı şişeleri, silahlar ve sikkeler gibi dönemin ruhunu yansıtan eserler sergilenir. İkinci arkeolojik salonda ise Ceneviz dönemine ait mermer heykeller, kabartmalı mimari parçalar ve mezar başları gibi özel eserler ziyaretçileri büyüler.
Etnografik salonlar ise Osmanlı dönemine ışık tutar. Birinci etnografik salonda, tarihi silahlar, seramikler, bakır mutfak eşyaları ve yöresel zanaat ürünleriyle dolu bir dünya sizi bekliyor olacak. İkinci etnografik salonda ise geçmişin yaşam tarzını yansıtan yöresel giysiler, Kuran-ı Kerim nüshaları, süs eşyaları ve geleneksel ev eşyaları ziyaretçilere tanıtılıyor.
Müzenin bahçesi ise kendi başına bir sanat eseridir. Taşlardan yapılmış eserler, binlerce yıl öncesine ait hikayeleri anlatırken, ziyaretçilere açık hava sergisi keyfi sunar.
Kemere Köprüsü
Amasra'nın mistik güzellikleri arasında parlayan ve ziyaretçilerini büyüleyen Amasra’da gezilecek yerler arasında en önemlisi şüphesiz Kemere Köprüsüdür. Bu tarihi köprü, Amasra'nın kendine has atmosferini denizle buluşturan muhteşem bir manzaraya sahip olmasıyla tanınır. Zamanın izlerini taşıyan bu köprü, geçmişten günümüze köyleri birbirine bağlayan bir bağlantı noktası olarak hala ayakta duruyor.
Sormagil Mahallesi ile Boztepe Zindan Mahallesi'ni birbirine bağlayan Kemere Köprüsü, Roma döneminden kalma bir tarihi eser olması nedeniyle hem yerel halk hem de ziyaretçiler için büyük bir önem taşıyor. Eski zamanlarda bu köprü, bölge halkının denizle olan bağını sağlamak ve ticaretin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kullanılırmış. Ayrıca, tekne ve kayıkların bakımı köprünün bulunduğu alanda yapılırmış ve bu durum, zamanla bölgenin turistik potansiyelini keşfetmesine olanak sağlamış.
Ancak tarih boyunca suyun hızlı akışı nedeniyle yıpranan Kemere Köprüsü, 2016 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen bir restore işlemiyle eski ihtişamına kavuşmuş ve koruma altına alınmıştır. Restorasyon sayesinde, ziyaretçiler şimdi tarihi köprünün üzerinde yürüyerek, denizin kucakladığı büyülü manzarayı doyasıya yaşayabiliyorlar.
Amasra Fatih Camii
Amasra'nın tarih kokan sokaklarında gezerken, kendinizi zamanda yolculuk yapmış gibi hissedebilirsiniz. Bu eşsiz yerleşimde keşfedilecek pek çok tarihi yapının içinde en göz alıcı Amasra’da gezilecek yerler arasında birisi de Amasra Fatih Camii'dir. Bu cami, sadece bir ibadet mekanı olmanın ötesinde, bir zamanlar yaşanmış büyük bir hikayenin izlerini taşıyor. Fatih Camii'nin kökleri 9. yüzyıla dayanıyor. O dönemde Bizanslılar tarafından kilise olarak inşa edilen bu yapı, Amasra'nın fethinin ardından farklı bir kaderle buluştu. 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından cami olarak kullanılmaya başlandı. Tarihi anlamıyla büyük bir dönüm noktası olan bu olay, camiye ayrı bir önem katıyor.
Caminin adı, Fatih Sultan Mehmet'in kendi elleriyle burada ilk cuma namazını kıldırmasıyla Fatih Camii olarak değişti. Zamanla kılıç çekilerek cuma hutbesinin okunma geleneği de buradan yayıldı. Bu cami, bir liderin inancı ve iradesiyle şekillendiği için sadece bir dini mekan değil, aynı zamanda tarih sahnesindeki derin izleriyle bir kültür hazinesi.
Edhem Ağa Konağı
Amasra'nın tarih kokan sokaklarında gezinirken, göz kamaştırıcı bir zaman yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız? Eşsiz güzellikleriyle tanınan bu şirin sahil kasabasında, sıra dışı bir deneyim sunan Edhem Ağa Konağı, sivil mimari örneklerinin en özgünlerinden biridir.
Amasra merkezde gezilecek yerler arasında Edhem Ağa Konağı, adını dönemin saygın yatırımcılarından biri olan Edhem Ağa'dan almıştır. 19. yüzyıl Safranbolulu ev ustalarının el emeğiyle şekillendirdiği bu muhteşem yapı, klasik Türk ampiri tarzının en zarif örneklerinden birini sunuyor. Geleneksel detaylarla süslü taş işçiliği ve ahşap oymalar, konaktaki ziyaretçileri adeta büyülü bir atmosfer içinde ağırlıyor. Edhem Ağa Konağı, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda kültürel bir öneme sahip olmasıyla da dikkat çekiyor. Ünlü Türk filmi Gönderilmemiş Mektupların çekimlerine ev sahipliği yapmış olan bu konağın duvarları, geçmişin hikayeleriyle dolu. Filmin büyülü dünyasına adım atarak, zamanın akışını unutabilir ve tarihin içinde yolculuğa çıkabilirsiniz.
Ağlayan Ağaç
Amasra'nın büyülü güzellikleri arasında kaybolmaya hazır mısınız? Eşsiz doğası ve tarihi dokusuyla ünlü bu kasaba, her köşesiyle bir öykü anlatıyor. Amasra'nın mistik atmosferinde keşfe çıkmadan önce, gezinizin vazgeçilmezi olan Ağlayan Ağaç bölgesini Amasra gezilecek yerler listesi içerisinde mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Ağlayan Ağaç, adını denizden ve havadan emdiği nemi ilkbahar ve sonbahar aylarında yağmur damlaları olarak geri vermesinden alıyor. Bu olağanüstü doğa olayı, ağacın gözyaşları gibi damlamasına sebep oluyor. Yüzyıllar boyunca yaşayan bu ağaç, tahminlere göre 300 ila 350 yaşları arasında ve her yıl yerli ve yabancı birçok turisti kendine çekmeyi başarıyor.
Ağlayan Ağaç sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda konumuyla da büyülüyor. Eşsiz bir manzaraya sahip olan bu alan, ziyaretçilere göz kamaştırıcı deniz manzarası sunuyor. Ayrıca aynı ismi taşıyan çay bahçesinde oturarak, bu doğa harikasının keyfini çıkarabilirsiniz. Doğanın iç içe geçtiği bu çay bahçesinde çayınızı yudumlarken, Ağlayan Ağaç'ın hikayesini dinlemek sizi büyüleyecek.
Amasra’da Ne Yenir?
Birbirinden lezzetli yemeklerin sofralarda buluştuğu, balığından tatlısına birçok farklı lezzetleriyle hem gözlere hem de mideye hitap eden Bartın’ın ilçesi Amasra, keyifli sofralarıyla sizleri bekliyor. Amasra’da ne yenirdiyenler için önerilerimiz şöyle;
Amasra yöresel yemekler listemizin birinci sırasında yer alan meşhur salata, ilçeye has olduğu için ilçenin ismini taşıyor. Turptan, domatese neredeyse 15 çeşit sebzenin yer aldığı bu oldukça karışık lezzet, sofraların orta yerini alıyor. Salata o kadar zengin ve çeşitli ki, tek başına bile doyurucu bir özellik taşıyor. Ancak Amasralılar genellikle akşamları balık sofralarında tercih ediyorlar. Amasra’da yer alan pek çok balık restoranında özenle sunulan bu salatayı, siz de afiyetle deneyebilirsiniz.
Yöresel ekmekleri sevenlerdenseniz, Amasra’nın meşhur çöven ekmeğini seveceğinizi düşünüyoruz. Bu ekmek, kendine has pişirme yöntemiyle öne çıkıyor. Buğday unu, mısır unu ve arpa unu gibi zengin un çeşitleriyle hazırlanan çöven ekmeği, yörenin özel kabında pişirilerek mükemmel bir tada sahip oluyor. Diğer ekmeklere göre daha uzun süre taze kalmasıyla sofraların vazgeçilmez lezzetlerinden biri haline geliyor.
Hayalini kurduğunuz güzel bir akşam yemeğini Amasra’nın tarihi ve doğal manzarası eşliğinde yaşamak istemez miydiniz? Karadeniz’in berrak denizlerinden çıkan taze balıklar, Amasra salatasıyla birleşerek sofralarda şölen sunuyor. Özellikle sahil şeridinde yer alan ünlü balıkçılarda deneyimleyebileceğiniz bu lezzetli balık sofraları, hoş bir sohbetle bir araya geldiğinde unutulmaz anlar sunuyor.
Şirketimiz Taksit ödeme altyapı yazılımları Vallet tarafından sağlanmaktadır.